içimi döktüm sadece...

aslında bambaşka düşüncelerim vardı bilgisayarın başına otururken bol bol fotoğraf cekindim ki bloguma ekleyeyim diye çayımı da aldım ohh mis ama keyfim kaçık kaç gündür bilmiyorum bunları buraya yazmak ne kadar doğru ama belki biraz rahatlarım dedim.
burada işe başlayalı yaklaşık 6 sene oldu neler gördüm nasıl insanlar tanıdım dahası var mıdır acaba diye düşünmeden edemiyorum. umarım yoktur. ben mezun olduktan sonra ikinci iş yerim burası ilk geldiğimde toydum:))) belli bir ünvanla başladım işe. zaten ünvanında da değilim olmadım hiç bir zaman kimseye yukardan bakmadım, aşağılamadım, saygılı davrandım, ama bunların pek bir önemi yok galiba. insan en yakını diye bildiklerinden darbeyi yiyince anlıyor aslında kimseye güvenmemek gerektiğini.
sen ne kadar seversen sev ne kadar iyi olursan ol karşındaki nasıl biriyle hep öyle kalıyor onu değiştiremiyorsun.  belki de bu yüzden eleman değişikliği yapılınca kimse kusura bakmasın ama hiç üzülmedim bana uzak Allaha yakın olsunlar dedim.kimsenin arkasından iş çevirmedim ki zaten buna ihtiyacım yok kimse benim yerimi alamaz bende kimsenin ama bunu anlayamadılar. ha yanlış anlaşılmasın öyle kendimi bulunmaz hint kumaşı falan sandığımdan değil ama herkesin yeri belli.
zaten ufacık bir işletmede çalışıyorum kalifiye eleman bir elin parmağını geçmez ama şuncacık insan arasında da böyle şeyler olur mu diye şaşırıp kalıyorum.
insanlar niye böyle ben mi çok safım bilmiyorum ama artık her şey para olmuş bunu öğrendim...
parayı verdiğin sürece kimsenin sesi çıkmaz sen en iyisisindir ama olur ya düşmez kalkmaz bir Allah sıkıntılar başlayınca o kaç yıllık elemanın seni sırtından vurmaya çalışır arkandan konuşur işler çevirir iş şantaja kadar gider... son söylediklerim aslında benimle ilgili değil sadece bulunduğum ortamda olan şeyler ama benimde canımı çok sıkıyor. yazık diyorum bunca yıllık emeğe, sonuçta artık elemanlıktan çıkıp dost olmuşsun bir yerde yaptıkların sana hiç yakışıyor mu ama eminim hala kendilerini haklı görüyorlardır.  hani bir söz vardı çıkarken kapıyı vurup çıkma ki geri dönmeye yüzün olsun diye. acaba o yüz var mı diye çok merak ediyorum... daha o kadar çok şey var ki söylenecek ama saygımdan söylemiyorum her nekadar haketmediğini bilsem de...