FLORMAR -nail art sticker-alışveriş

selammmlarr nasılsınız canlar:) 

nail stickerları çok merak ediyordum ama pahalı geliyordu flormarda olduğunu bilmiyordum denk gelince alayım bir tane dedim :)bunları 3.75 e aldım :)kullanımı çok kolay direk tırnağa yapıstırıp fazlalıklarını alıyorsunuz üzerine de parlatıcı sürünce ta taa hazır hem oje gibi silme derdi yok kolayca tırnaktan ayrılıyor ama tek kullanımlık işte.

bunları aldıktan sonra flormarın mağazasına gittim internette gördüğüm altın ve gümüş rengini de almak için:) bir oje, bir ruj daha alıp çıktım ama satış elemanı gerçekten işini çok iyi yapıyordu:)))

 bunları henüz denemedim deneyince paylaşırım ben üzerine normal parlatıcı sürüyordum ama satış elemanı bunu verdi zorla :P daha kalıcı oluyormuş diğer ojelerimin üzerinde de kullanabilirmişim daha çabuk kurutuyormuş denemedim o yüzden bir şey diyemiyorum:))

bu postlarımın hepsini bir günde yazdım aslında :)) otomatik programladım ki blogum boş kalmasın o güne kadar ne olur ne biter bilemiyorum :))
öperim canlar kendinize iyi bakın :**

DIY-küçücük bir dıy :)

selammm canlarr nasılsınız bakim:)) blogumu buara boşta bırakmamak için her güne bir post yapmaya çalışıyorum sonradan blogumu açıp okuyunca mutlu oluyorum:))

aslında pek dıy'lık bir durum söz konusu değil:)) ama paylaşmak istedim bayılıyorum kendin yap bloglarına zaten eskiden beri inciğe boncuğa takıntılıyım :)) eskidende bazı eşyalarımı keser biçerdim bi taraflarını süslerdim:)) 

bu kalpler aslında küpeydi bileklik yapmak için almıştım bekleyip duruyorlardı çıkarıyım da yapayım artık dedim arkasındaki demirleri penseyle kopardım batmaması için törpüledim bir güzel:) bileklikleri renkli iple yapacaktım aslında ama böyle daha çok sevdim:)) yüzükleri de uzun çivilerle kenarlarını kıvırıverdim ta taa oldu bitti işte:))

öperim :**

pazar-ertesi

pazartesi seni hiç sevmiyorummmmmm :) hiç yapılacak işim olmasa da boş boş otursam da bugün beni çok geriyor. izin gününün ardından çalışma günü olduğu için değil psikolojik galiba pazartesi sendromunu en ağır geçirenlerdenim:))

neyse canlar siz nasılsınız bakim. buaralar bloglarda bişey mi var bir durgunluk bir isteksizlik bloglarını kapatanlar falan ne oluyorsunuz kuzummm.

bugün hava süper burada hani kış geliyodu anlamadım gitti buraların havasını. dün izinliydim bana gıcıklığına çok kötüydü hava, ben de bütün gün evde oturdun incik boncukla uğraştım onları da paylaşırım bir ara:)

hayatımda ilk defa böyle giyindim bloguma eklemezsem olmaz dedim:)) kısa etek çorapsız uzun çizme, bi taraflarımın ayaz almayacağını bilsem daha sık giyerim galiba:))

zımba detaylı elbisemi geçen kış almıştım sadece bir defa giydim bu ikinci oldu:)) 

                                             

 botlarımı bambi indiriminden almıştım çok uygun bir fiyata geldi bana trendyol seni seviyorum:)

neyse canlar hadi ben birazda size ziyarete gideyim öperim hepinizi :)

SİNEMA ve BUGÜNÜN FİLMİ

kaç gündür mutsuzum yeter artık dedim silkelenip kendime geldim:)) yada gelmeye çalışıyorum. Aslında bloguma daha çok vakit ayırmak istiyorum her aldığım, her yaptığım şeyi fotoğraflayıp paylaşmak istiyorum ama canım istemiyor bazen:)

neyse efenim geçen akşam şafak vaktine gittik. zaten serinin müptelası olduğum için bunu merakla bekliyordum. gerçekten çok beğendim güzel bir son olmuş kitaplarını da okuduğum için aslında ne olacağını bile bile gittim ama beni inanılmaz şaşırttı 

-aa ama kitapta böyle deildi yaaa falan diye izledim filmi ben çok beğendim eğer alacakaranlık serisini sevenlerdenseniz kesin izlemişsinizdir zaten:))

bundan sonra izlediğim filmleri bloğumda paylaşmak istiyorum . zaten dizi falan izlemiyorum doğru düzgün bunalıveriyorum ama sevdiğim bir filmi on kere izlerim hiç sıkılmam :))
yılbaşı gecesi kesinlikle önereceğim filmlerden biri eğer romantik komedi seviyorsanız (ki benim blogumda göreceğiniz filmlerin % 90nını romantik komediler oluşturacak ona göre:)) bu film tam size göre:) mutlu mesut izledim filmi artık kaç defa izlerim orası Allah kerim:)
kadro zaten süper eğer izlemediyseniz hala  izlemelisiniz bence:)

Oldu mu neee

İpadden bloga foto eklenebiliyor muuu

SİNEMA- EVİM SENSİN- UZUN HİKAYE

uzun zamandır sinemaya gidemememin acısını çıkardım geçen hafta merak ettiğim övüle övüle bitirilemeyen evim sensin ve uzun hikayeye gitme fırsatım oldu. öyle uzun uzun film kritiği yapmayacağım zaten bana düşmez:)) filmleri anlatmayacağım zaten ben izlemeden anlatana da sinir olurum filmi izleyesim kaçar:)) komşu kızı bu konuda bilgili olduğundan dolayı bu sefer hiç bişe demedi mutlu mesut gittik filmlerimize

ilk gittiğim film evim sensin oldu. ağla ağla milletin içinin dışına çıktığı film:)) sinemaya hazırlıklı gittim elimde selpağım falan oturduk ilk yarı tık yok ama yan taraftan burun fışırtıları gelmeye başladı:) ikinci yarısı daha güzeldi . bir iki sahnesine çok güldüm abartı geldi bana ama güzel bir film. Fahriye evcene sinir oldum rolü gereği ama bu kadar da olmaz dedirtti bana ama hatun çok güzel yafff sesi, makyajsız yüzü kıskandım mı ney:) hele film bitince öndeki ufaklıkların kalkıp milletin suratına bakmalarına bittim bakalım kızların suratları ne kadar kaymış dermiş gibi:))

ama uzun hikayeye diyecek sözüm yok ağladım da güldüm de vay beee dedim:)) tuğçe kazası hiç sevmem neden bilmem sırf onun yüzünden erteledim filme gitmeyi ama onu bile sevdim bu filmde. Kenan İmirzalıoğluna söyleyecek tek bir sözüm yok o derece. hala izlemediyseniz izleyin derim ben:)

hepinize keyifli haftasonları dilerim canlarım:))

içimi döktüm sadece...

aslında bambaşka düşüncelerim vardı bilgisayarın başına otururken bol bol fotoğraf cekindim ki bloguma ekleyeyim diye çayımı da aldım ohh mis ama keyfim kaçık kaç gündür bilmiyorum bunları buraya yazmak ne kadar doğru ama belki biraz rahatlarım dedim.
burada işe başlayalı yaklaşık 6 sene oldu neler gördüm nasıl insanlar tanıdım dahası var mıdır acaba diye düşünmeden edemiyorum. umarım yoktur. ben mezun olduktan sonra ikinci iş yerim burası ilk geldiğimde toydum:))) belli bir ünvanla başladım işe. zaten ünvanında da değilim olmadım hiç bir zaman kimseye yukardan bakmadım, aşağılamadım, saygılı davrandım, ama bunların pek bir önemi yok galiba. insan en yakını diye bildiklerinden darbeyi yiyince anlıyor aslında kimseye güvenmemek gerektiğini.
sen ne kadar seversen sev ne kadar iyi olursan ol karşındaki nasıl biriyle hep öyle kalıyor onu değiştiremiyorsun.  belki de bu yüzden eleman değişikliği yapılınca kimse kusura bakmasın ama hiç üzülmedim bana uzak Allaha yakın olsunlar dedim.kimsenin arkasından iş çevirmedim ki zaten buna ihtiyacım yok kimse benim yerimi alamaz bende kimsenin ama bunu anlayamadılar. ha yanlış anlaşılmasın öyle kendimi bulunmaz hint kumaşı falan sandığımdan değil ama herkesin yeri belli.
zaten ufacık bir işletmede çalışıyorum kalifiye eleman bir elin parmağını geçmez ama şuncacık insan arasında da böyle şeyler olur mu diye şaşırıp kalıyorum.
insanlar niye böyle ben mi çok safım bilmiyorum ama artık her şey para olmuş bunu öğrendim...
parayı verdiğin sürece kimsenin sesi çıkmaz sen en iyisisindir ama olur ya düşmez kalkmaz bir Allah sıkıntılar başlayınca o kaç yıllık elemanın seni sırtından vurmaya çalışır arkandan konuşur işler çevirir iş şantaja kadar gider... son söylediklerim aslında benimle ilgili değil sadece bulunduğum ortamda olan şeyler ama benimde canımı çok sıkıyor. yazık diyorum bunca yıllık emeğe, sonuçta artık elemanlıktan çıkıp dost olmuşsun bir yerde yaptıkların sana hiç yakışıyor mu ama eminim hala kendilerini haklı görüyorlardır.  hani bir söz vardı çıkarken kapıyı vurup çıkma ki geri dönmeye yüzün olsun diye. acaba o yüz var mı diye çok merak ediyorum... daha o kadar çok şey var ki söylenecek ama saygımdan söylemiyorum her nekadar haketmediğini bilsem de...

topuklu ayakkabıyla yürüme günlüğüm kaç oldu :)

selammm kuzularr nasılsınız bakim :) bugün hava güzel  pek bi neşeli oluyorum bende böyle olunca:) tam yaz çocuğuyum hava azcık bulanıverse moralim bozuluyor. tamam kışı da severim ama evden :) yağmur , çamur pek bana göre değil öyle yağmur altında romantizm yapabilenlerden değilim napim:)

neyse benim bir aralar topuklu ayakkabıyla yürüme günlüklerim vardı:)) yürüyememe olmalı aslında :)

bu ayakkabılarımı geçen kış trendyoldan almıştım bir kere giyebildim sadece, bu sefer hadi dedim giyersin dene bidaha dedim :) azmedince oluyomuş zor olsa da:)

 fotoğraflardan bile belli dimi nasıl da dizlerimi kırıyorum:(

 böyle bir duruş var mı ya topukluları öldürdüm :)

 öyle çok yüksek topukları yok aslında ama platformsuz onda mı bilmem çok rahatsız bir ayakkabı:(

bu arada ben hala alışveriş yapmıyorum geçen gün oje aldım sadece o sayılmaz ama yanıma oje almayı unutmuşum ondan:)  bordo mat ruj istiyorum , buraya çok güzel bir takıcı açılmış dün bi bakayım dedim ama nasıl çıktım oradan bilmiyorum çok mutsuz oldum, istediğim pantolon indirime girmiş bi daha mutsuz oldum offf offf :))
neyse canlar öper kaçarım kendinize çoook iyi bakın:)

O'NU ANIYORUZ, O'NU ARIYORUZ...

her ne kadar unutturmaya çalışsalar da , resmini, hitabeni kaldırsalar da bizler seni ASLA UNUTMAYACAĞIZ.
SENİN bize emanet ettiğin Cumhuriyetimize Bayrağımıza herzaman sahip çıkacağız.

FLORMAR-DUO2X CHROME

Çok uğraştım ojenin rengini yakalayabilmek için ama ı ııhh olmadı. Altın rengi ojeleri çok seviyorum ben bu ojeyide sırf o yüzden aldım bayada beklettim dolabımda varlığını unutmuşum:) geçenlerde hiç alakasız bir kıyafetimle uyum sağlamasın diye sürdüm:) tamam takıntılı değilim oje kıyafet uyumu konusunda ama birazcık uysun ama dimi:) 

flormarın bu serisinden aldığım tek oje ama çok beğendim özellikle ışıkla renk oyunları yapmasına bayıldım içinde ışığa göre bazen pembeleşmesi çok hoşuma gitti:) 

Hava bugün çok kötü yaa ben hiç sevmiyorum ya soğuk havaları yağmuru çamuru:(( sabah ne giysem bilemedim ne bot, çizme giymeye nede kaban mont giymeye hazır değilim ki ben:)

neyse canlar öper kaçarım kendinize çoook iyi bakın mutlu haftasonları:)

hediye

bu güzel ayakkabılar benim olsun muuu:) ilk blog hediyemi seval ve moda blogunun cici sahibesinden kazanmıştım çok mutlu olmuştum:) belki bunlarda benim olurr:) bu güzel hediye için tıkk 

jeffrey campbell????

bu günlerde açıp açıp baktığım görseller ,bi yandan ayy benimde olsun bir tane dedirten bi yandan da aman be kaba duruyor bunlar boşver dedirtiyor kaç gündür bana.zımbalı olanda gözüm kaldı ama gel gitler yaşıyorum feci halde :)) kararsızım demiştim dimi:) 

Sizin fikrinizi de almak istedim ne dersiniz???

                                    

leopar

ASLA ASLA DEME diye bir söz vardı dimi:) leopar nedense bende hep banu alkanla özdeşleşmiş bir kaç sene önce deseler leoparlı bir şeyler giyeceksin hadi ordan be derdim:)) ilk başlarda şal aldım sonra babet , etek, pantolon derken bi baktım seriyi tamamlamışım:) moda denen şey ne garip sevmedğiniz şeyleri sevdirebilir giymediğiniz şeyleri üzerinizden çıkarttırmayabilir :) şekil a'da olduğu gibi:)

leoparlı eteğim arı mayamın bana doğum günü hediyesi:) köpüşten fırsat bulamadım ki şöyle sanatsal pozlar vereyim:)

                                    

 leoparlı şalım ve babetlerim. leoparlı loaferlerimi daha önceden paylaşmıştım:)

 leoparlı pantolonum aslında arı mayamındı giymem diye almadım kendime sonra Ondan çok giydim O'da dayanadı bana verdi:)

blogumla 3 yılı geride bırakmışım son zamanlarda baya boşladım farkındayım ama bir kaç değişiklik yapmak istiyorum mesela cemre adını değiştirmek gibi henüz aklıma bir şey gelmedi ama benim için daha anlamlı bir şey olsun istiyorum.
neyse canlar hepinize mutlu haftalar diliyorum :)